GİRİŞ ve AMAÇ: Protetik tedavilere destek sağlamak amacıyla endosteel ankraj olarak osseointegre implantların kullanılması, güvenilir ve yaygın olarak kabul gören bir tedavi yöntemidir. Bu çalışmanın amacı, bir dental implant sisteminin uzun vadeli klinik performansını değerlendirmektir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Bu çalışmaya 18-72 yaşları arasında (ortalama: 54 yaş) yüz elli beş ardışık hasta (71 erkek, 84 kadın) katıldı. Toplam 500 implant (BioHorizons, Birmingham, AL, ABD) yerleştirildi. Yerleştirilen BioHorizons implantların klinik etkinliğini değerlendirmek ve 5 yıllık bir takip süresinden sonra implant destekli protezlerin başarı oranını belirlemek için vakalar geriye dönük olarak incelendi. Tüm implantlar yıllık periyotlarda klinik ve radyografik olarak değerlendirildi.
BULGULAR: Üst ve alt çene implantlar için 5 yıllık kümülatif başarı oranları sırasıyla% 98.7 ve% 99.6 idi. İncelenen implantların 4'ü yüklemeden önce osseoentegre olamadı, cerrahi olarak çıkarıldı ve erken başarısızlık olarak kabul edildi. Başarısız implantlar, süpürasyonlu periimplant enfeksiyonunun herhangi bir klinik belirtisi ile ilişkili değildi. En sık görülen protez komplikasyonu abutment vidasının gevşemesi idi.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Gözlem süresi ve örnek sayısına göre, mevcut bulgular alt çeneye yerleştirilen implantlar kadar üst çeneye yerleştirilen implantların da 5 yıllık bir sürede yeterli oranda başarılı olduğunu göstermiştir.
INTRODUCTION: The use of osseointegrated implants as an endoestal anchorage device to provide support for dental prostheses is a reliable and widely accepted treatment modality. The purpose of this study was to evaluate the long-term clinical performance of a dental implant system.
METHODS: One hundred fifty-five consecutive patients (71 men, 84 women), aged between 18 and 72 years (mean: 54 years) participated in this study. A total of 500 implants (internal; BioHorizons, Birmingham, AL, USA) were inserted. The cases were examined retrospectively in order to evaluate the clinical efficiency of BioHorizons implants placed and to determine the success rate of implant supported prostheses after a 5-year follow-up period. All implants were assessed clinically and radiographically on a yearly basis.
RESULTS: The 5-year cumulative success rates for maxillary and mandibular implants were 98.7% and 99.6%, respectively. Among all examined implants, 4 failed to osseointegrate before loading, they were surgically removed and were considered as early failures. Failed implants were not associated with any clinical signs of periimplant infection with suppuration. The most common prosthetic complication was abutment screw loosing.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Within the limitations of the observation period and sample number, the present findings confirmed sufficient success and survival rates for the implants placed in mandible as well as implants placed in the maxilla after a 5-year period.