GİRİŞ ve AMAÇ: Tek kitle (bulk-fill) rezin kompozitler, tabakalama tekniği ile uygulanan rezin kompozitlere göre avantajları nedeniyle tercih edilmektedir. Çalışmamızın amacı, farklı yerleştirme tekniklerinin ve ışınlama sürelerinin rezin kompozitlerin mikrosertliği üzerine etkisinin incelenmesidir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmada, üç farklı tek kitle kompozit materyali (Grup-1: Tetric Evo Ceram (Ivoclar Vivadent, Schaan-Liechteinstein), Grup-2: Quixfill (Dentsply De Trey, Konstaz-Germany), Grup-3: Ever X Posterior (GC Corp., Tokyo-Japan)) ve bir konvansiyonel tabakalama tekniği ile uygulanan kompozit materyali (Grup-4: Tetric N Ceram (Ivoclar Vivadent, Schaan-Liechteinstein)) kullanıldı. Her grup için hazırlanan 14 örnek, ışınlama süresine (20s/40s) göre 2 gruba ayrıldı. Kompozitlerin mikrosertlik değerleri ölçümü, örneklerin alt ve üst yüzeylerinden gerçekleştirildi. İstatistiksel değerlendirme ANOVA, t-testi ve Bonferroni Post-hoc testleri ile yapıldı.
BULGULAR: Grup-2’nin alt ve üst yüzeyinden elde edilen mikrosertlik değerlerinin, her iki ışınlama süresinde diğer gruplara göre yüksek olduğu saptandı. En düşük mikrosertlik değerleri Grup-4’te elde edildi (p<0,05). Tüm gruplarda, ışınlama süresi ile materyallerin alt ve üst yüzeylerinden elde edilen mikrosertlik değerleri arasında pozitif korelasyon tespit edildi (p<0,05).
TARTIŞMA ve SONUÇ: Bulk-fill kompozit materyallerin mikrosertlik değerlerinin tabakalama tekniği ile uygulanan materyale göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu dikkate alınarak özellikle pedodonti kliniklerinde tercih edilebileceği düşünülmektedir.
INTRODUCTION: Bulk-fill composites are used in clinics based on their advantages compared to the conventional composites. The aim of the study was to compare the microhardness properties of bulk-fill and incremental insertion techniques.
METHODS: Three different bulk-fill composites (Group-1: Tetric Evo Ceram (Ivoclar Vivadent,Schaan-Liechteinstein), Group-2: Quixfill (Dentsply De Trey, Konstaz-Germany), Group-3: Ever X Posterior (GC Corp., Tokyo-Japan)), and a conventional composite material (Group-4: Tetric N-Ceram (Ivoclar Vivadent, Schaan-Liechstein)) were used in the study. Fourteen samples prepared for each group and divided into 2 groups according to curing durations (20s/40s). Microhardness was determined from the lower and upper surfaces of the samples. Statistical analysis was performed by ANOVA, t and Bonferroni Post-hoc tests.
RESULTS: The microhardness values obtained from the lower and upper surfaces of Group-2 were higher than the other groups in both curing durations. The lowest microhardness values were obtained in Group-4 (p<0.05). A positive correlation was found between the curing times and the microhardness values obtained from the lower and upper surfaces of the materials in all groups (p<0.05).
DISCUSSION AND CONCLUSION: Considering that the microhardness values of the bulk-fill composite materials are significantly higher than the conventional material, it’s thought that they can be preferable especially in pediatric dentistry.