AMAÇ: Çözünen bileşenlerin çevre dokular üzerinde istenmeyen biyolojik etkilere sebep olmaması ve oluşabilecek sızıntının tedavi başarısını etkilememesi için kullanılan retrograd dolgu materyalleri düşük çözünürlükte olmalıdır. Bu çalışmanın amacı, farklı retrograd dolgu materyallerinin (ProRoot MTA, iRoot Bp ve iRoot Bp Plus) çözünürlük oranlarını karşılaştırmaktır.
YÖNTEMLER: Bu çalışma için 20 ± 0.1mm çapında ve 1,5 ± 0.1mm yüksekliğinde paslanmaz çelik kalıplar hazırlandı. Her bir materyal için altı kalıp oluşturulup; bütün kalıplar asetonla temizlendi ve kalıpların 3 defa ağırlık ölçümleri yapıldı. Kalıplar cam plakalar üzerine yerleştirildi ve materyal tabaka şeklinde kalıpların içerisine uygulandı. Örnekler etüv içinde 2 ay boyunca 37°C ve % 100 bağıl nem ortamında distile su içerisinde bekletildi ve sonrasında 1. ay ve 2. ay ağırlık ölçümleri yapıldı.
BULGULAR: Kullanılan materyaller arasında çözünürlük açısından 1. ay ve 2. ay ölçümlerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı (p>0,05). Materyallerin 2. ay sonundaki ağırlık kaybı klinik olarak çözünmez kabul edilebilecek sınırlardadır.
SONUÇ: Uluslararası Standartlar Organizasyonu, materyal kütlesinin %3’ünün altındaki çözünürlükleri düşük çözünürlük olarak kabul etmektedir. Çalışmada kullanılan tüm retrograd dolgu materyallerinin çözünürlük değerleri Uluslararası Standartlar Organizasyonu, 6876 standartının kabul ettiği değerden daha düşük çözünürlük değerleri taşımaktadır. Materyallerin klinik açıdan kullanımında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.
OBJECTIVE: Retrograde filling materials should have low solubility properties to cause no adverse biological effects on surrounding tissues with soluble components and not affect the success of treatment. Purpose of this study is to compare different retrograde filling materials’ solubility percentage (ProRoot MTA, iRoot Bp ve iRoot Bp Plus).
METHODS: Eighteen stainless steel ring molds with internal diameter of 20 ± 0.1 mm and a height of 1.5 ± 0.1 mm were prepared. All of the molds were cleaned with acetone and weighted for 3 times. Molds were placed on sterile glass plates and materials were applied in molds in the form of layers. Specimens were suspended oven 37 C for 2 months and in distilled water to 100% relative humidity, weights were recorded after 1 months and 2 month.
RESULTS: The difference between measurements was not statistically significant, terms of the materials used in solubility of 1st and 2nd months, (p>0,05). Clinically, insoluble ranges were accepted for weight loss, after two months.
CONCLUSION: International Standards Organization accepts solubilities of the mass of material under 3%, to be low solubility. Retrograde filling materials used in the study of all solubility values adopted by the International Standards Organization 6876 standard don’t exceed the low solubility values. These materials might be used as retrograde filling materials.