Amaç: Bu çalışmanın amacı, kavite hazırlanması sırasında çürük tespiti için kullanılan boyaların birbirlerinden farklı olup olmadıkları ve geleneksel çürük tespit kriterleri ile paralel sonuçlar gösterip göstermediklerini in vitro ve in vivo olarak araştırmaktı
Gereç ve Yöntem: Bu çalışma in vitro ve in vivo olmak üzere iki bölümde planlanmıştır. In vitro bölümde ticari isimleri Acid Red, Quadrant ve Sable Seekolan üç çürük tespit boyası ile, tarafımızdan hazırlanan %0,5'lik bazik fuksin, toplam 40 adet çekilmiş çürük diş üzerinde denenmiştir. In vivo bölüm üç ticari boyanın toplam 60 hasta üzerinde denenmesi ile gerçekleştirilmiştiır. Her iki bölümde de boyalar, kaviteleri boyama özelliklerine göre skorlanmış ve kavitelerin mine dentin sınırlarının boyanıp boyanmadığı kaydedilmiştir. Sonuçların istatistiksel değerlendirilmesi Kruskal-Wallis ve Mann-Whitney U testleri kullanılarak yapılmıştır.
Bulgular: In vitro bölümde bazik fuksin diğer boyalardan farklı olarak yaygın ve yoğun boyama özelliği gösterirken diğer üç ticari boya arasında boyama özellikleri açısından fark saptanamamıştır (pb0,05). in vivo bölümde de üç boya birbirinden farksızdı (pb0,05).
Tartışma ve Sonuç: Konvansiyonel yöntemler kullanılarak çürüksüz olduğuna karar verilen kaviteler çürük tespit boyaları ile boyanmaktadır. Boyanan bölgelerdeki dentinin mikrobiyal dağılımı geliştirilen bakteriyel analiz yöntemleri ile yenide kontrol edilmelidir. Ayrıca çürük tespit boyaları, bakterileri ya da yalnızca çürüğe özgü bir son ürünü boyayacak şekilde geliştirilmelidir.
Objectives: The purpose of this in vitro and in vivo study was to evaluate the differences between the dres used for detectian of caries during cavity preparation and to find out whether they would present paralfet results with that of conventional criteria.
Methods: This study was organized in two parts; as in vitro and in vivo. In the in vitro part of the study, three caries detector dres, commercialfy available as Acid Red, Ouadrant and Sable Seek were compared, together with laboratory made %0.5 basic fuchsin, on forty extracted teeth with caries. The in vivo part was accomplished using three commercialfy available dres on sixtypatients. In both parts, dres were scored depending on their staining properties and dyesstained enamel denline junction of the cavities were recorded. The results were analysed by utilizing Kruskal-Walfis and Mann-Whitney U tests.
Results: In the in vitro part, white basic fuchsin showed an extensive and concentrated staining, the other three dres were not different from each other in their staining properties (pb0.05). In the in vivo part of the study, it was found that three dres did not display any significant difference from each other (pb0.05).
Conclusion: The cavities, decided via conventional criteria to be free from caries were stained with caries detector dres. The microbial disturibution of the stained region has to be re-examined via developed bacterial analysis techniques. Additionaly, the caries detecra, dres have to be developed to stain either bacteria or the specific degradation products during the caries process.