Son yıllarda adeziv teknolojide hızlı ve büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Günümüz adezivlerinde mineye etkin bağlanma sağlanırken, dentinin karmaşık yapısından dolayı bu dokuda bağlanmayı sağlamak mineye kıyasla daha zordur. Dentin kompozisyonu ve yapısındaki hererojeniteler, dentin yüzey özellikleri, adezivlerin fiziko-kimyasal özellikleri dentine bağlanmayı etkileyen en önemli etkenlerdir. Günümüzde bağlanma ara yüzeyi ile ilgili elde edilen çoğu veri laboratuar çalışmaları sonucunda elde edilmiştir. Klinisyenlerin yaşadığı sorun ise laboratuar çalışmaları sonucunda elde edilen verilerin adezivin klinik performansını yansıtıp yansıtmadığının hala net olarak belirlenememesidir. Bu iki veri arasında ilişki olduğunu bildiren birkaç çalışma haricinde, laboratuar ve klinik veriler arasındaki ilişki kurmayı deneyen çoğu çalışmacı bu konuda bir sonuca varamamıştır. Bu derlemenin amacı, in vitro koşullarda yapılan adeziv bağlanma dayanım testlerinin, klinikte elde edilen verileri destekleyip desteklemediğini tartışmaktır.
Anahtar Kelimeler: Bağlanma Dayanıklılığı, In vitro, In vivo, Sınıf V kavite, Klinik Deney.Adhesive technology has undergone great progress in the last decade. Bonding to enamel has been proven to be durable, bonding to dentin is more complicated. These include the heterogeneity of the structure and composition of dentin, the dentin surface characteristics, physicochemical properties of the adhesives, among other variables. Most of the current knowledge of bonded interface originated from laboratory studies. The question as to whether these laboratory outcomes are somehow related or/can be predictive of clinical performance remains dubious. Except for a few weak relationships, most of the attempts to correlate laboratory and clinical data are inconclusive. The aim of this study was to review the clinical outcome of Class V restorations support with in vitro bond strength test’s data or not.
Keywords: Bond Strength, In vitro, In vivo, Class V cavity, Clinical Trial.